CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Avukat Fırat Epözdemir ve Gezi Davası’nda hüküm giyen Osman Kavala, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ı ziyaret etti. Çakırözer ziyaretlerin ardından açıklama yaptı.
CHP’li Çakırözer, şunları söyledi: “Silivri Cezaevi, bundan 15 yıl önce Kumpas Davaları olarak adlandırdığımız Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Oda TV gibi davalarda birçok insanımızın, aydınımızın zindanlarda çürütüldüğü bir yerdi. Şimdi yine aynısı söz konusu. Türkiye’nin en aydın isimleri, hukukçuları, siyasetçileri, gazetecileri, askerleri zindanlarda çürütülmüştü bundan 15 yıl önce. Şimdi de yine aynı şekilde Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, diyor ki ‘Biz Türkiye’nin zencileri konumundayız. Bize düşman ceza hukuku uygulanıyor.’ Yine Halk TV Genel Yayın Yönetmeni, Türkiye’nin önde gelen gazetecilerinden Suat Toktaş, diyor ki ‘Sadece gazetecilik yaptığım için burada tutuluyorum.’ Gezi Davası sanıkları, Osman Kavala yedi yıldır zindanda. Tayfun Kahraman, Can Atalay üç yıldır zindanda ve beklentileri hala Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) bu hukuksuzluğu, bu adaletsizliği durdurması.
‘SİLİVRİ’Yİ KAPATACAĞIZ’
Silivri, artık Türkiye’de hukukun yok sayıldığı, adaletsizliğin zirve yaptığı ve insan hak ve özgürlüklerinin ayaklar altına alındığı bir rejimin simgesi haline dönmüş durumda. Haksız yere, hukuksuz yere, adaletsiz bir şekilde insanların ömürleri, insanların yılları bu cezaevinde çalınıyor. İsmi değişse de -Silivri’ydi, şimdi Marmara Cezaevi oldu- insanların kaderi değişmiyor. İşte biz bu hukuksuzluğa, bu büyük haksızlığa karşı, ‘Silivri’yi kapatacağız’ diyoruz. Mücadelemiz insanlarımızın, aydınlarımızın bu zindanda çürütülmesini önlemektir, durdurmaktır ve artık Silivri’de yaşanan hukuksuzluklara bir son vermektir. Mücadelemiz bunun mücadelesidir, demokrasi mücadelesidir, hak, hukuk, adalet mücadelesidir.”
ÜMİT ÖZDAĞ: BENİ BURADA ÖCALAN İÇİN REHİN TUTUYORLAR
Çakırözer, ayrıca ziyaretler sırasında kendisine aktarılan mesajları kamuoyuyla paylaştı. Özdağ’ın mesajı şöyle:
“Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla gözaltına alındım. Bir gün sonra Kayseri’den ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçlamasıyla önüme dosya getirdiler. Oysa benim provokatif hiçbir açıklamam yok. Aksine vatandaşa, ‘Evlerinize dönün’ çağrısı yaptım. 11 tane sosyal medya paylaşımım var ama bunlardan hiçbiri Kayseri olaylarıyla ilgili değil. Olaylara karışan bir tane partilimiz yok. Bize düşman ceza hukuku uygulanıyor. 1970’lerde Amerika’da, Mississippi’de, Alabama’da beyazların zencilere uyguladığı ayrımcı politikanın aynısı. Bugün de güncel Anayasa, yasalar ve haklar iktidar yanlıları için geçerli, bizler için geçerli değil. Biz Türkiye’nin zencileriyiz. Herkes biliyor ki beni burada Öcalan için rehin tutuyorlar.”
RIZA AKPOLAT: ‘SİYASİ OPERASYONLAR’
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ise 100 günlük hukuksuz tutukluluğuna rağmen hala iddianame hazırlanmamış olduğunun altını çizerken Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da belediye başkanlarına yönelik soruşturmaların ‘siyasi operasyonlar’ olduğunu ifade etti.
SUAT TOKTAŞ: BİZ HERKESE KAPILARINI AÇAN BİR GAZETECİLİK YAPTIK
Toktaş’ın mesajı ise şöyle: “Tek yaptığım şey gazetecilik. Bu iktidar özellikle biz gazetecileri bir parti ya da bir adayla siyasi rekabetlerinin içine koyma çabasında. Bu boşunadır. Çünkü biz herkese, her kesime kapılarını açan bir gazetecilik yaptık. Böyle olduğu için hedefe konulduk zaten. Benim tutuklanmama gerekçe yaptıkları olay, yani eleştirilerin odağındaki bilirkişiyle görüşülmesi, ona söz hakkı tanınması da aslında sürekli yaptığımız bu gazetecilik çizgisinin somut bir örneğiydi. Biz gazetecilik yaptığımız ve kapımızı herkese açık tutmamız nedeniyle hedefteyiz.”
FIRAT EPÖZDEMİR: İSTANBUL BAROSU’NA YÖNELİK SORUŞTURMAYA MALZEME YAPMAK İÇİN BENİ BURAYA KOYDULAR
Epözdemir ise mesajında şunları kaydetti: “Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) üyelikle suçlanıyorum. Ama HDK yargı kararlarıyla kurulmuş yasal, legal bir oluşum, genel merkezi var. Bu örgütün üyesi olmakla itham ediyorlar. Oysa buldukları belge benim o dönem siyasi partiye adaylık başvurum. Tamamen legal bir belge. İstanbul Barosu’na yönelik soruşturmaya malzeme yapmak için beni tutukladılar ve buraya koydular.”
(ANKA HABER AJANSI)
More Stories
İsrail’in yeni genelkurmay başkanında “Türkiye” detayı: En önemli görevi…
Ağıralioğlu: Memlekete, eli kalbinde bir kadro sunuyoruz
Ege beşik gibi! Bir günde 10 deprem oldu, Naci Görür’den uyarı geldi: “Yakın olan vatandaşlar dikkatli olsun” (Son depremler)